11 Kasım 2009 Çarşamba

ÇiNekop giBiyiZ


Sokakta ki seyyar satıcıyı izliyordu küçük çocuk, kuşlar ardı ardına olmayan yemi yiyorlardı küçük tabaktan ^bu kuşların yumurtası olmaz mı?^ diye sordu çocuk yaşlı seyyar satıcıya, adam gülümsedi bıyık altından ^bunlar oyuncak çocuk farketmedin mi?^ çocuk hala gözlerini alamıyorcasına bakıyordu eğilip kalkan kuşlara ve belliki hayaller kuruyor, ihtimaller üretiyordu kafasında, bitmeyen güzel hayaller...

Düşündüklerin beynini aşıyor çocuk, ihtimallerin yüzümü güldürüyor, gülüşlerin içimi ısıtıyor. Gözyaşları bazen hiç bişey olmadan da akar...

Mübarek günü yaşıyoruz telaşsız,uykulu,biraz huysuz sürekli aşkla...Akşamı bekliyoruz tünelde,beyoğlun'da,binbir yerde el ele sonra bi halin içindeyiz sanki balıkmışçasına...Bekliyoruz...Meraklı,tedirgin,heyecanlı...Oturuveriyoruz sonra bir masaya Umut çalıyor güzel türküleri biz dinliyoruz.Işıklı,renkli,karmaşık gecede bir sen varsın karşımda ötesi berisi yok gözümde..Ne demiş,ne yemiş 2. planda bile değil bende, gülümsüyorsun sıcak, anlamıyorsun çoğu zaman söylenenleri tedirginsin bazen cümlelerde, onlar bile korkutmuyor seni 'okul bitmeli,2 dil şart 'diyor, hayatında ilk defa gördüğün kır saçlı bir adam.Dinliyorsun sadece korkmadan.Mühendissin en nihayetinde.Biz varız sanki tabakta öylee masum uzanmış bir balık...Anasonları tek tek yudumluyorsun sarhoşlara hava atarcasına...Martılar geçiyor geçmez olurlar mı hatta selam veriyorlar geceye...Tünel de başlayıp Marmaray'da biten bir gece, bitmesin bu bilmece...Seni zorlayan hiç birşey yok geçmişte,gelecekte...Gözüm yeni mübarek gün ve gecelerde ....

Bayezid Külliyesi