5 Ocak 2008 Cumartesi


Uzun zamandır ilk kez bu kadar zayıf hissediyorum. Zamana karşı, mekana karşı insanlara karşı, kaderime karşı. Hatta belki kendi kararlarıma karşı.Hissettiklerim bu kadar ama farkında olduğum hissiyattaki bu zayıflığın iradesi, idaresi bile çaresizlik aslında. Neyi talep ediyorsak o oluyoruz, onu buluyoruz; fakat çoğu zaman talep ettiğimiz şeyin farkında olmadan yapmak bunu acı verici. Aczimizden ağlıyoruz fiziksel acılardan ziyade. Acı tadı siz de aldınız mı?

İsot güzel bişeydir...
nasıldı yerseniz mi?
Heh evet bu kez afiyet olsun efendim
Biterken Orhan Gencebay'dan 'Kaderimin Oyunu' vardı şarkı listemde
Bekleyeceğim, bekleyeceğim, geri dönmese bile!


Çaresizlik Vakti

Çaresizlik vakti

Çökünce üstüne

Ne duymaya derman kalır

Ne de düşünmeye

Arasam konuşsam

Telefon kadar yakın mı

Ya sonrası

Ne derler bana

Aklı yarım? Ruh hastası ?

Aramasam da olur

Belki kendimi yerim

Hani en fazla

Üzerim kendimi, belki

Tekirdağ rakısı,
duble ,
iki

İçtim ikimizi

Dedim ya

Çaresizlik vakti

Çökünce üstüme

Dertlerin en delisi

Ne duymaya vakit kalır

Ne de düşünmeye

En iyisi davet gönlü,

Beklemeye

Şimdi değil nur-u aynım

Seneye

Bayezid Külliyesi